Time Gökova Menüsü

Çifte kavrulmuş kahve tütünü, içine azıcık karanfil. İçimi yakar, sesi toklaştırır. “Konuşmadan dumanla anlaşılır.”

Fazla aromalı, fazla tatlı. Hedef kitlesi 17 yaş üstü, kafa karışıklığı altı. “Dumanı değil, niyeti ağır.”

Kokusu mahalleyi sarar, tadı çocukluk gibi değildir. Yalancı sevinçtir. “İçerken arkandan konuşulur.”

İlk nefeste sanki neşeli, sonra dert bastırır. cigara gibi çekilir, klarnet gibi üflenir. “Geçmişte kalmıştır, artık sadece derttir.”

Ağzına değil, bileğine işlenmiş tat. Çift kişiliktir. Yalnızsan, yanında tespih sallayan keko bir adamla birlikte servis edilir. “Boğazdan geçerken geçmişi hatırlatır.”

Muğla sıcağının tadında, emekçilerin biriktirilmiş ter suyunda fokurda. "Gerçek bir erkek gibi emekçinin alın teriyle beslen."

140 santimlik marpuç. İki elle sıvazla, sertçe em, boğazında gezdir ve oral dürtülerini gider. "Unutma, önemli olan işlevi olmayabilir."

Bardağa dökülmüş soğuk sütlü kek kırıntıları, üstüne lokum parçaları ve ufak bir kaşık tuz. "Tatlı mı, tuzlu mu?" Boş verin. Sizi düşündüren hesap olsun.

Ne içine ne üstünde kadın eli değmiş. Sadece erkek masalarında veriliyor. “Tatlı değil, aidiyet hissi.”

Nane-limon nargile kömüründe tütsülenmiş bisküvili tatlı. Üstüne kakao değil, nargile tütünü serpiştirilmiş. “Özel lezzet, yenilebilen nargile.”

Erkeklik testi gibi: şerbeti fazla mı geldi, az mı kaldı? Gerçek bir erkeksen bilirsin. Sert, yapışkan ve şüpheli tatlarla dolu. “Baklava yedik ama erkekliğimizi yedirmedik.”

Fırında değil, mangalda pişmiş. Üstü taş gibi yanık, altı taş gibi soğuk. “Kaşık değil, çakıyla yenir.”

Şerbeti az, geçmişi bol. Her dilim eski bir pişmanlık gibi. "Özsaygını ye."